---
---
---
---
PRP, son zamanlarda cilt gençleştirme uygulamaları arasında en popüler olanlarından biri. Ciltte yalnızca uygulama bölgesinde değil derinin büyük bölümünde gençleştirme etkisi oluşturan PRP, kişinin kendi kanından alınan plazmalarının cilde enjekte edilmesi ile yapılıyor. PRP, çatlak tedavisinden lekelerin giderilmesine, saç dökülmesinin engellenmesinden yaşlanma veya güneş ışınlarının zararlı etkilerinin yok edilmesine kadar çok sayıda şikayete çözüm olabiliyor. Dr. Lida Çiteli, PRP nedir, PRP cilt gençleştirme tedavisi ve PRP yüz gençleştirme fiyatları gibi sorular ile birlikte PRP yaptıranların yorumlarını sizler için derledi.
PRP veya tam adıyla “Platelet Rich Plasma-Platelet”, pıhtı hücresi ve trombosit bakımından zenginleştirilmiş bir plazmadır. Hastadan alınan kan, santrifüj işlemine tabi tutularak bir plazma elde edilir. Bu plazma insan vücudunda onarılmak istenen bölgeye enjekte edilir. PRP tedavisinde amaç, bozulan dokuların kendilerini onarma, tamir etme refleksini güçlendirmek ve harekete geçirmektir. Enjekte edilen plazmada kişinin kendi kanı kullanıldığı için hiçbir yan etki yaratmaz. PRP ile cilt gençleştirme uygulamasının en büyük avantajı ise ciltte yalnızca uygulama bölgesine değil derinin büyük bölümüne gençleştirme etkisi yaratmasıdır.
PRP tedavisi cerrahi bir yöntem değildir. Dolayısıyla da narkoz gerektirmez. Hasta tedavinin sonrasında kolayca günlük hayatına dönebilir. Hastanın kendi kanından sağlanan plazmanın doku altına enjekte edilmesiyle uygulanır. PRP tedavisinin uygulama alanları son derece geniş kapsamlıdır. Örneğin çatlakların, lekelerin giderilmesinde, yaşlanmaya veya güneş ışınlarının zararlı etkilerine bağlı oluşan izlerin yok edilmesinde, saç dökülmesinde, estetik operasyonların ardından iyileşme sürecinin hızlandırılmasında hata diş implantlarında bile bu yöntemden faydalanılmaktadır.
İlerleyen yaşımıza bağlı yaşlanma belirtilerinin kendisini en çok gösterdiği yer yüzümüzdür. Bu nedenle cilt gençleştirme uygulamaları genellikle yüz bölgesini hedefler. PRP ile yüz gençleştirme uygulamasında enjekte edilen plazma, kırmızı ve beyaz kan hücreleri harekete geçirir. Cilt dokusunun kendisini yenilemesini ve onarmasını sağlayan, kan akışını hızlandıran faktörler içeren bu plazmanın temel kimyasal bileşenleri ciltteki kollajen üretimini de tetikler.
Kontrollü şekilde küçük ve steril mikro iğneler kullanılarak mikro kanallar açılır. PRP enjeksiyonu ile cildin elastin ve kollajen üretimi tetiklenir. Bu sayede cilt kendisini hızla onarmaya başlar. Dermapen PRP ile açılan kanallar cildin daha derin katmanlarına nüfuz ederek yüzün yenilenmesini ve gençleşmesini sağlar. Hollywood yıldızlarının sıkça tercih etmesiyle popülerliğini arttıran bu uygulama Amerika’da The Vampire Facial yani vampir yüz germe olarak da bilinmektedir. Bu tanımlamanın nedeni ise vampirlerin yüzyıllar boyunca gençlik ve güzelliklerini korumasıdır. Spesifik biçimde büyüme faktörleri hücre bölünmesini tetikler. Dokuların iyileşmesi, yeni kan damarlarının oluşması sağlanır. PRP cilt bakımı yaptıranların cildi parlaklığını ve canlılığını yeniden kazanır.
Cildinin kalitesini arttırmak isteyen kadın-erkek herkes için son derece başarılı bir uygulamadır. PRP ile Cilt Gençleştirme uygulaması yaptıranların yorumları, geniş gözenekler, güneş hasarı, sivilce izi, kırışıklık, ve matlık gibi şikayetlerin ortadan kalktığı yönündedir. Bunlara ek olarak kişinin cildinde sıkılaşma için Dermapen PRP en ideal kombinasyondur.
PRP ile cilt gençleştirme tedavisinin sıklığı, her bir tedavinin olumlu sonuçlarının uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır. Klasik uygulama 4 haftalık aralıklar ile 3-4 seanstır. Ardından 6 ay veya bir yıllık aralıklarla tekrarlanması tavsiye edilir.
Enjeksiyon sonrası yüzün kendini onarma mekanizmaları hemen çalışmaya başlar. İlk göze çarpan etki cildin canlı ve parlak görünmesidir. Haftalar içerisinde kişi, etkileri görmeye başlar. Yüze PRP yaptıranların yorumları 2 ila 6 ay içerisinde olumlu etkileri gördükleri şeklindedir. Aylar içerisinde elastin lifleri ve kollajen üretimi artar ve cilt sıkılaşır. İnce çizgilerde de önemli bir azalma meydana gelir.
Yapılan araştırmalar sivilce izlerinin tedavisinde PRP intradermal enjeksiyonlarının diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında daha etkili sonuçlar verdiğini göstermektedir. Buna karşın PRP tedavisi ile birlikte mezoterapi, kimyasal peeling ve lazer tedavileri birlikte kombine şekilde uygulandığında lekelerin hızla giderilmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yeni leke oluşumunu da büyük ölçüde engeller. Parlak ve açık renkli bir cilde kavuşmanıza yardımcı olur. PRP ile leke tedavisinde cildinize enjekte edilen büyüme faktörleri, sitokinler ve kemokinler de salgılayarak cilt kalitenizi arttırmanıza katkı sağlar.
PRP tedavisi göz altı morluklarının cerrahi olmayan tedavisi için ideal bir seçenektir. Cildinizde azalan elastin ve kollajenleri arttırarak göz altlarınızın kendisini onarmasını ve kaybettiği elastikiyetini yeniden kazanmasını sağlar.
Sivilce izlerini giderir, lekelerin tedavisini sağlar, kırışıklıkların görünümünü azaltır. Yüz derinizde sıkılaşma sağlar ve gözeneklerinizi azaltmanıza yardımcı olur. Ameliyat olmaksızın gençleşmek isteyenlere eşsiz bir çözüm sunar. Cilt kalitenizi arttırır. Cildinize kaybettiği nemliliğini yeniden kazandırır.
Yüze PRP tedavisi uygulandıktan 6 saat sonrasına kadar yüzünüzü yıkamaktan kaçınmalı, makyaj yapmamalı ve doktorunuzun önerdikleri dışında bir krem kullanmamalısınız.
Evet, PRP yüz ve göz çevresi ile birlikte boyun, göğüs, dekolte, yanak, orta yüz, el ve kollar gibi pek çok bölgeye uygulanabilir. Derinizde kanlanma artışı sağlar. Elastin ve kollajen üretimini de arttırdığı için cildinizdeki çizgilerin ve ince kırışıklıkların giderilmesinde etkili olur.
PRP Tedavisi her yaşta yapılabilir. Bilhassa sigara kullanan ve yüz derisinde hasarlar bulunan kişilere PRP ile Cilt Gençleştirme Tedavisi tavsiye edilmektedir. PRP ile damarsal büyüme sağlayabilir ve cildinizin daha çok beslenmesine imkan sağlayabilirsiniz. PRP uygulaması cildinizdeki hasarların hızla onarılmasını sağlayacaktır.
PRP Tedavisi pek çok alanda kullanılır. Örneğin büyüme faktörleri konsantre biçimde yüze uygulandığında, güneşe, yaşlanmaya veya sigara kullanımına bağlı şekilde meydana gelen cilt hasarını giderir. Cildinizdeki kan damarlarını arttırır, gözenekleri sıklaştırır. Elastin ve kollajen üretimini arttırarak cildinize canlılık ve parlaklık kazandırır.
İnce kırışıklıkların, güneş lekelerinin ve sivilce izlerinin giderilmesinde en etkili tedavi yöntemlerinin başında PRP uygulaması gelir.
Boyun, dekolte bölgesi, bacak içleri, saçlı deriler, yüz, eller ve kollar gibi bölgelere cilt gençleştirme amaçlı uygulanır. Leke ve göz altı morluklarının tedavisinde de son derece etkilidir. Bunun dışında diz ve eklem bölgesinde yaşanan ağrıların tedavisinde de kullanılmaktadır.
İlk seanstan hemen sonra etkiler fark edilmeye başlanır. 3-4 seanstan oluşan bir kür sonrasında etkiler kalıcı şekilde görünmeye başlar. 3 kür yapılması öngörülen PRP uygulamasının etkilerini korumak için yılda bir veya iki defa tekrarlanması tavsiye edilir.
PRP uygulamasının alerjik bir yan etkisi söz konusu değildir. Klinik koşullarda uzman bir hekim tarafından gerçekleştirildiğinde hiçbir enfeksiyon riski bulunmaz.
Cerrahi bir girişim olmayan PRP uygulaması diğer yöntemlere göre kısa ve ağrısız bir işlemdir. İyileşme sürecine gerek kalmaksızın hasta hemen günlük yaşantısına dönebilir. Cilt altına enjekte edilen plazma, hastanın kendi kanı olduğu için son derece güvenlidir. PRP sonrasında cilt dokusu kendi kendini iyileştirir ve herhangi bir yan etki yaşanmaz.
Yaşlanma karşıtı uygulamaların en gözdesi konumunda olan PRP ile cilt gençleştirme tekniği güzelliğinizin ve gençliğinizin zamanın yıpratıcı etkilerine karşı korunmasında en etkin araçtır.
Sağlıklı bireylerin tamamında başarılı sonuçlar verir. Ancak kanında trombosit sayısı az olan kişilerde sonuçlar diğerleri kadar etkili olmayabilir. Kandaki trombosit sayısının yüksekliği uygulamanın başarısı üzerinde son derece etkilidir. Kanser hastalarında veya geçmişte kanser tanısı olan kişilerde PRP uygulaması gerçekleştirilmez. Bununla birlikte kanamalı yarası bulunanlara veya kan sulandırıcı ilaçlar kullananlara da PRP tedavisi uygulanmaz.
Hayır. Ağrılı bir uygulama değildir. Gerekli görüldüğünde doktorunuzun vereceği kremleri kullanarak olası sızılardan kurtulabilirsiniz.
Saç kaybını önleyerek kişinin yeniden sağlıklı saçlara kavuşmasını sağlamak PRP ile mümkündür. Saç köklerini ve tellerini güçlendiren, daha dolgun bir görünüm kazandıran bu uygulamanın yeni saç kökü oluşturmadığının altını çizmek gerekir. Yine de saç dökülmesini durduran, mevcut saçların daha dolgun ve güçlü olmasını sağlayan Saç PRP uygulaması hakkında fikir edinmek için linke tıklayabilirsiniz.
Uzman bir doktor tarafından, klinik koşullarda gerçekleştirilen PRP tedavisinin hiçbir yan etkisinin olmadığını belirtmiştik. Bunun nedeni enjekte edilen plazmanın kişinin kendi kanından üretilmesidir. Bu nedenle herhangi bir alerjik reaksiyon veya enfeksiyon riski söz konusu değildir. PRP enjeksiyonunun yapıldığı bölgede morluklar veya kızarıklıklar da oluşmaz. PRP ile cilt gençleştirme tedavisine uygun olup olmadığınızı tespit etmek için bazı tetkikler yapılır. Özellikle kanda pıhtılaşma sorunu olan, karaciğer hastalığı bulunan şimdi veya geçmişte kanser öyküsü olan, kan sulandırıcı ilaçlar kullanması gereken kişilere PRP tedavisi uygun değildir.
PRP tedavisinin maliyetleri üzerinde etkili olan kıstaslar uygulama bölgesi ve ne kadar PRP maddesi kullanılacağıdır. Bunun dışında tedaviyi gerçekleştirecek kurumun kalitesi, donanımı, doktorun tecrübe ve uzmanlığı da maliyetler üzerinde etkilidir. Fiyatlar konusunda detaylı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.
Not: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Copyright © 2024 Dr. Lida Çiteli. Tüm Hakları Saklıdır.
sahne
medya