---
---
---
---
Estetik tedavilerde kök hücre metotlarının kullanılması son senelerin en gözde konularından biri… Eksozomlar’ı tanımlamamamız gerekirse yenidoğanların göbek bağı dokusundan elde edilen kök hücrelerdir. Bu kök hücrelerin tedavi amacıyla kullanılması son 30 yılın en önemli buluşlarından biri olarak öne çıkıyor. Doku onarımı konusunda harikalar yaratan eksozomlar, teknoloji alanındaki ilerlemeler sonucunda cilt güzelliği ve cilt sağlığı alanında da kullanılmaya başlandı. Yeni nesil estetik tedavilerin yeni gözdesi eksozom tedavisi hakkında merak edilenleri Medikal Estetik Doktoru Dr Lida Çiteli sizler için anlattı.
Eksozomlar, içerisinde yoğun miktarda büyüme faktörü ve aminoasitler barındıran, mezenkimal kök hücrelerin kültür ortamında bazı özel işlemlerden geçirilerek saf hale getirilen, protein kesecikleridir. Eksozomlar yenidoğan bebeklerin göbek bağı dokusundan üretilir. Eksozomların boyutu 30 ila 200 nm çapındadır. Yani bir hücrenin binde biri oranında bir büyüklüğe sahiptir. Eksozomlar etkisi altına aldığı hücrelerin işlevlerini güçlendirir ve hücrede önemli bir onarım sağlar.
Eksozom tedavisinin estetik amaçlı olarak uygulanması son yıllarda oldukça popülerdir. Ancak tek kullanım amacı bu değildir. Aynı zamanda birçok hastalığın tedavisinde de etkin biçimde kullanılmaktadır. Atopik egzama, yara iyileşmesi, leke tedavisi, cilt gençleştirme uygulamaları, yanık tedavisi ve akne izi tedavisi gibi pek çok alanda başarılı sonuçlar vermektedir.
Eksozom, homojen süspansiyon yöntemi kullanılarak, steril biçimde soğuk zincir ile korunmaktadır. Tedaviden yaklaşık yarım saat önce hastanın cildi temizlenir. Sonrasında uygulama bölgesi lokal anestezik kremler sürülerek uyuşturulur. Eksozom tedavisinde kök hücrelerden elde edilen eksozomlar, öncesinde planlanan noktalara dermal olarak mikro iğneler aracılığı ile enjekte edilir. Eksozom cilt serumunun enjeksiyonu gerçekleştirildikten sonra hasarlı hücrelerin onarım süreci başlar. Eksozom tedavisi sonrasında hastalar kolaylıkla gündelik yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilirler. Eksozom tedavisinin temel adımlarını tek tek anlatmamız gerekirse:
Eksozom tedavisi için ilk olarak uygun kaynaklardan eksozomların elde edilmesi yani izolasyonudur. Kan plazması, idrar veya tükürük gibi vücut sıvıları ya da hücre kültürlerinden elde edilebilen eksozomlar laboratuar ortamında izolasyona tabi tutulur.
İzolasyonu sağlanan eksozomların temizlenmesi ve saflaştırılması gerekir. Bunun için istenmeyen bileşenler eksozomdan uzaklaştırılır. Bu temizleme ve saflaştırma işleminde ultrases yöntemi veya yoğunlaştırma tekniği kullanılabilmektedir.
Uygun kaynaklardan elde ettiğimiz eksozomların boyutu, şekli, kimyasal bileşimi ve içeriğinin karakterize edilmesi gerekir. Yani eksozomların uygulanacak tedavi için uygun, doğru türde olduğundan emin olunması gerekir.
Üretilen eksozomların tedavide kullanılabilecek hale gelmesi için ilk olarak bazı özel işlemlerden geçmesi gerekir. Bu işlemler eksozomların hedefe yönlendirilmesi ve amaca uygun şekilde fayda sağlamasını hedefler.
Üretilen eksozomlar hastaya damar yolu ile doğrudan verilerek kan dolaşımına enjekte edilebileceği gibi aynı zamanda hedeflenen bir özel bir bölgeye, cilt dokusu üzerinden mikro iğnelerle de enjekte edilebilmektedir. Hatta bazı durumlarda oral yoldan eksozom uygulanması da gündeme gelebilmektedir.
Tedavinin ardından hastanın sağlık durumu yakından takip edilir. Tedavinin amacına ulaşıp ulaşmadığı gözlenir. Elde edilen klinik sonuçlar tedavinin başarısı hakkında önemli bir göstergedir.
Eksozom tedavisinin ne kadar zaman alacağı, uygulanacak tedavinin türüne, hastanın genel sağlık durumuna, hastalığın niteliğine ve tedavinin amaçlarına göre şekillenmektedir. Eksozom tedavisi kimi zaman tek seanslık bir uygulama ile tamamlanabilir. Ancak bazı durumlarda birkaç seanslık uygulama gerekebilmektedir. Eksozom tedavisinin süresini etkileyen unsurları tek tek incelememiz gerekirse:
Tedavi edilen hastalığın niteliği tedavi süresi üzerinde belirleyici bir etkendir. Örnek vermek gerekirse nörolojik hastalıkların tedavisi için kullanılan eksozom uygulaması uzun süreli bir tedavi gerektirirken, akut cilt yaralanmalarına karşı uygulanan eksozom tedavisi son derece hızlı sonuç verecektir.
Eksozom uygulaması farklı amaçlarla gerçekleştirilebilmektedir. Örnek vermemiz gerekirse: kimi zaman bir hastalığın semptomlarını hafifletmek hedeflenirken, kimi zaman hastalığın ilerleyişine son vermek kimi zaman da hastalığı tümüyle tedavi etmek amaçlanabilir. Bu amaçlar da tedavi süresi üzerinde belirleyicidir.
Eksozomların hastaya nasıl uygulanacağı, intravenöz enjeksiyon mu yoksa lokal enjeksiyon mu tercih edileceği süreyi etkileyebilmektedir. İntravenöz enjeksiyon daha hızlı sonuç verirken, estetik amaçlarla kullanılan lokal enjeksiyonlar, ihtiyaca göre birkaç seanslık uygulama gerektirebilir.
Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda tedavi daha uzun bir süre gerektirebilmektedir. Hastanın genel sağlık durumu tedavi süresini etkilemektedir.
Cilt gençleştirme uygulamalarında eksozom tedavisinin seansı 30 dakikada tamamlanmaktadır.
Tek bir bölgeye ve amaca uygulanan eksozom tedavisi genellikle tek seans olarak planlanır. Tek seanslık uygulamanın sonrasında zamanla aruz edilen sonuçlar elde edilir. EKsozom hastaya enjekte edildikten sonra hasarlı hücre ve dokularda hızlı bir onarım süreci başlar.
Saç dökülmesine karşı uygulanan eksozom tedavisinde 3 ila 8 seanslık planlamalar yapılabilmektedir. Her seans arasında 7 – 14 günlük aralıklar vırakılır. Eksozom kök hücre tedavisi saç ekimi sonrasında da uygulanabilmektedir. Bu sayede hem ekilen saçları güçlendirmek hem de henüz dökülmemiş saçların dökülmesine engel olmak mümkündür.
Eksozom tedavisi diğer kök hücre uygulamalarından farklı olarak hastadan karın yağı veya kemik iliği alınmasına gerek bırakmaz. Bu yüzden diğer kök hücre uygulamalarına kıyasla çok daha pratik bir töntemdir.
Eksozom tedavisi ve PRP tedavisi birbirinden önemli farklılıkları olan iki ayrı metottur. PRP uygulamalarında hastanın kendi kanından üretilen ve içerisinde büyüme faktörleri barındıran trombositler doku onarımını desteklemektedir. Yara iyileştirmede ve cilt yenileme uygulamalarında başarılı sonuçlar verir. Ancak bu iki uygulama arasında şu gibi farklılıklar mevcuttur:
PRP
Hastanın kendi kanından üretilen trombositlerden oluşur ve büyüme faktörleri içerir.
Eksozom
Daha küçük moleküllerden oluşur. Hücreler arası iletişimi sağlar.
Eksozomlar özel laboratuar koşullarında, hassas ve zorlu işlemlerin ardından üretilebilmektedir. Yenidoğanların göbek bağından elde edilen kök hücrelerden üretilir. Üretilen eksozomlar saflaştırma işlemlerine tabi tutulur. Sonrasında homojen süspansiyon haline getirilip steril olarak soğuk zincir ile muhafaza edilir.
Not: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Copyright © 2024 Dr. Lida Çiteli. Tüm Hakları Saklıdır.
sahne
medya