---
---
---
---
Eksozom tedavisi, estetik ve tıbbi tedavi prosedürlerinde devrim niteliğinde bir yenilik. Özellikle saç dökülmesi ve cilt yenileme problemlerine karşı etkili çözümler sunan Eksozom Tedavisinde hücrelerden salınan ve hücreler arasındaki iletişimi sağlamakla görevli eksozomlardan faydalanılır. Eksozomlar, biyolojik sinyaller yardımı ile vücudun iyileşme ve yenilenme sürecini hızlandırır. Dokuların kendilerini yenileyip onarmasını sağlar. Bilhassa estetik amaçla kullanılan eksozomlar saç dökülmesi ve cilt gençleştirme tedavilerinde giderek daha yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Medikal Estetik Doktorunuz Dr. Lida Çiteli eksozomları ve neden bu kadar önemli olduklarını sizler için anlattı.
Eksozomlar hücreler arasındaki iletişimi sağlayan, küçük yapıda ve etrafı zarla çevrili veziküllerdir. Eksozomların boyutu 30 – 150 nanometre aralığında değişebilmektedir. İçeriğinde lipitler, RNA, protein ve DNA biyomolekülleri bulunur. Eksozom tedavisinde hücrelerden salınan eksozomlar cilt ve saç sağlığına olumlu etkileri olan biyomoleküller taşıdığı için kullanılır. Eksozom tedavisinde bu veziküller hedeflenen bölgeye enjekte edilerek dokuların iyileşip yenilenmesini sağlanır.
Eksozom tedavisinin kullanım alanları son derece geniştir. Hem estetik amaçlı hem de tıbbi nedenlerle yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bunlar:
Eksozomlar, insan cildinin kolajen üretimini teşvik ederek cilt lekelerini, kırışıklıkları ve çizgileri gidermemizi sağlar.
Cilt dokusunun sıkılaşmasını ve elastikiyet kazanmasını sağlar. Bu da kişinin daha sağlıklı ve genç bir görünüm kazanmasını mümkün kılar.
Eksozomlar, saçlı deri üzerinde saç köklerine enjekte edildiğinde saç dökülmesini durdurarak yeni saçların büyümesini teşvik eder. Tedavi sonrasında saçlar daha güçlü ve kalın bir yapı kazanır.
Eksozom tedavisi, yara izlerinin iyileşmesinde ve cerrahi girişim sonrası meydana gelen skarların iyileşmesinde etkili olmaktadır. Yara dokusunun tekrardan yapılandırılmasını ve yeniden sağlıklı bir cilt görünümüne kavuşmanızı sağlar.
Eksozomların bir özelliği de enflamasyonu azaltmasıdır. Bu yüzden cilt iltihaplarının tedavisinde de kullanılmaktadır.
Eksozomlar, insan vücudundaki hücrelerin doğal olarak ürettiği ve saldığı, hücreler arasındaki iletişimi sağlayan küçük veziküllerdir. İçeriğinde çok sayıda biyomolekül olan eksozomların içerisinde proteinler, lipitler, genetik materyaller ve biyolojik sinyal molekülleri bulunur.
Eksozomların biyomolekül açısından zengin içeriği, vücut içi onarım süreçlerine katkı sağlar. Tedavi amacıyla kullanılan eksozomlar laboratuvar ortamında üretilir ve hücre tiplerinden izole edilerek tedavide kullanılmaya hazır hale getirilir. Son derece kompleks bir yapısı olan eksozomlar günümüzde modern tıp uygulamalarının ve estetik tedavilerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Eksozomlar, genel cilt sağlığını iyileştirmek ve yaşlanma izlerini gidermek için kullanılmaktadır. Hücreler arası iletişimi sağlama yeteneği sayesinde cildin gençliğini ve canlılığını yeniden kazanmasına yardım eder.
Son dönemde saç dökülmesi şikayetinin tedavisi ve saç sağlığının iyileştirilmesi için eksozom tedavisi öne çıkıyor. Eksozom tedavisinde kişinin saçlı derisine eksozom enjekte edilir ve bu eksozomlar saç foliküllerine biyolojik sinyaller iletilir. Eksozomlar saç köklerini uyarır ve dökülme sürecini durdurur. Bununla birlikte saçların büyümesini teşvik eder.
Saç foliküllerini uyararak büyüme aşamasına geçmelerini sağlar. Saçlardaki dökülmeler durur ve yeni saçların çıkması teşvik edilir. Daha sağlıklı saç tellerine sahip olmanızı sağlar. Saç foliküllerini zayıflatan DHT hormonuna karşı koruma sağlar.
Eksozomlar saç büyümesini teşvik etmek için saç foliküllerinde bulunan hücreleri uyarırlar. Saç tellerinin inceldiği ve dökülmeye başladığı durumlarda saç köklerinin daha sağlıklı ve daha güçlü teller üretmesini sağlar. Bu sayede kişinin saç yoğunluğunu arttırır.
Kafa derisindeki kan dolaşımını hızlandırır ve saç foliküllerine daha fazla besin ve oksijen ulaşmasına yardımcı olur.
Eksozom tedavisi, saç tellerini yapısal olarak güçlendirir. Kişinin saçları çok daha dirençli, kalın ve güçlü olur. Saçların zayıflamasını veya kırılmasını engelleyen proteinlerin üretimini arttırır. Saçlar daha hacimli ve parlak hale gelir.
Tedaviye başlamadan evvel, uzman bir doktor tarafından kişinin muayene edilmesi gerekir. Bu süreçte saç dökülmesinin altında yatan neden tespit edilir. Saçlı derinin genel sağlık durumu analiz edilir. Hastanın ihtiyaçlarına göre tedavi planlaması yapılır.
Eksozomlar ince iğneler aracılığı ile kişinin saç derisine enjekte edilir. Ağrısız bir tedavidir. Hastanın tedavi sırasında hissedeceği rahatsızlık minimal düzeydedir. Tedavinin başarısı için eksozomların doğru noktalara enjekte edilmesi gerekir.
Çoğu zaman birkaç seans halinde uygulanan eksozom tedavisinde seans sayısı hastanın ihtiyaçlarına göre şekillenir. Ortalama 3 – 6 seanslık periyotlar halinde tedavi gerçekleştirilir. Seansların arasında 4 – 6 haftalık zaman aralığı olması tercih edilir.
Tedavi seansları ortalama 30 ila 60 dakika arasında tamamlanır. Tedavinin ardından hastalar günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam ederler.
Tedavi sonrasında hasta saç derisinde hafif kızarıklıklar ya da hassasiyet meydana gelebilir. Fakat bu ekiler birkaç saat içerisinde kendiliğinden geçecektir. Doktorunuzun tavsiyelerine uymak ve önerdiği bakımları yapmak, tedavi sonuçlarının başarısı için önemlidir.
Tedavinin sonuçlarını görmek için iki veya üç aylık bir zamana ihtiyaç duyulur. Saç dökülmesi sonlanır ve yeni saçların büyüme süreci başlar. Kesin sonuçlar için ise 6 ay kadar beklemek gerekir.
Tedavide elde edilen sonuçların etkilerini sürdürebilmek için gerektiğinde bakım seansları uygulanabilir.
Eksozom tedavisi saçlardaki dökülmeleri sonlandırmak, yeni saçların büyümesini teşvik etmek ve saç sağlığını iyileştirmek için uygulanan başarılı bir yöntemdir. Saç foliküllerine doğrudan etki eden eksozom uygulaması saçın yapısını güçlendirir. Saç tellerinin zayıflamasına ve dökülmesine yol açan faktörlerle mücadele eder. Saça uygulanan eksozom tedavisi klinik koşullar altında gerçekleştirilmeli ve uzman bir medikal estetik doktoru tarafından yapılmalıdır. Sonuçların kalıcı olabilmesi için bakım seansları alabilirsiniz.
Hücreler arası iletişimi sağlayan eksozomlar genetik ve biyokimyasal verileri hedeflenen hücrelere taşır.
Eksozomlar günümüzde cilt gençleştirme ve saç tedavilerinin yanı sıra yara iyileşmesi ve skar tedavisinde de sıkça kullanılmaktadır. Doku onarım sürecini destekleyen biyomolekülleri içeriğinde barındıran eksozomlar cilt dokusunu iyileştirir. Yaraların iyileşme sürecini hızlandırır ve skar dokusunu azaltarak kişiyi estetik, sağlıklı görünümüne kavuşturur.
İçeriğinde büyüme faktörleri barındıran eksozomlar hücrelerin kendilerini yenileme hızını önemli ölçüde arttırır ve yaraların çok daha çabuk iyileşmesini sağlar.
Bunun yanı sıra fibroblastları ve diğer bağ dokusu hücrelerini uyararak yeni dokuların oluşmasını teşvik eder. Yara bölgesindeki cilt dokusunun çok daha çabuk yenilenmesine yardımcı olur.
Kan dolaşımını arttıran eksozom tedavisi özellikle yara bölgesindeki kan dolaşımını arttırmaktadır. Bu da yara bölgesine yoğun şekilde oksijen ve besin unsurlarının ulaşmasını sağlar. Bu da iyileşme sürecine önemli katkılar sunar.
Kolajen sentezini düzenleyici etkisi bulunan eksozomlar, skarların minimize olmasını sağlar. Kişinin daha estetik bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
İçeriğinde bulunan anti enflamatuar moleküller yara bölgesinde fazla skar dokusu birikmesine engel olur.
Bunun yanı sıra doku esnekliğini arttırarak yara bölgesindeki skar dokusunu yumuşak ve pürüzsüz hale getirir. Bu da skarların cilt yüzeyinde çok daha az belirgin olmasına yardım eder.
İlk olarak eksozom tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir doktor ile konsültasyon yapılması gerekir. Yara ve skarların durumu, hastanın genel sağlığı ve cilt yapısı kapsamlı olarak değerlendirilir. Hastanın kişisel gereksinimleri gözetilerek bir tedavi planlaması gerçekleştirilir. Ve sonrasında uygulamaya geçilir.
Hastanın tedaviden beklentileri, tedavinin hedefini saptamak için önemli bir kriterdir. Eksozom doğrudan doğruya yara ve skarların olduğu bölgeye enjeksiyon yolu ile uygulanır. Mikro iğnelerle gerçekleştirilen bu enjeksiyonlar ağrısız şekilde uygulanırlar. Seanslar halinde uygulanan eksozom tedavisinde her bir seans 30 – 60 dakika arasında tamamlanır. Ancak seans süresinde yara ve skar dokusunun genişliği belirleyici olur.
Çoğu zaman birden fazla seansa ihtiyaç vardır. Seansların sayısı yaranın derinliğine ve büyüklüğüne göre şekillenir. Genellikle seanslar arasında 4 ila 6 haftalık zaman aralığı bırakılır. Hastaların büyük çoğunluğunda 3-6 seans yeterli olabilmektedir. Buna karşın çok daha derin ve inatçı skarlar söz konusu ise doktorunuz ilave seanslara gerek görebilir. Tedaviyi takiben birkaç ay içerisinde sonuçlar gözle görülmeye başlar. Skarlar yumuşar incelir ve cildin geri kalan kısmı ile daha uyumlu bir görünüm kazanmaya başlar.
Tedavinin ardından uygulamayı yapan hekimin önerdiği cilt bakım ürünlerini titizlikle kullanmanız gerekir. Bu, iyileşme sürecinin sağlıklı ilerlemesi ve tedavinin başarısı açısından önemlidir.
Enjeksiyonun yapıldığı bölgenin hijyenik tutulması gerekir. Aksi taktirde enfeksiyon riski ile karşı karşıya kalınabilir.
Eksozom tedavisinin sonrasında skar dokusu eskisine göre çok daha hassas bir hale gelir. Bu yüzden güneş ışığına doğrudan ve korumasız şekilde maruz kalınmamalı.
Eksozom tedavisi, yara iyileşmesi ve skarların giderilmesi için son derece başarılı bir yöntemdir. Eksozomlar cildin doğal iyileşme süreçlerini destekler, yara izlerinin görünümünü büyük oranda azaltır. Tedavinin başarısı uygulayan doktorun uzmanlığına, hastanın cildine, yaranın ve skarın durumuna göre farklılık gösterse de başarı oranı son derece yüksektir. Öncesinde detaylı bir muayene gerçekleştirilmeli ve hastanın ihtiyaçlarına göre en doğru tedavi planlaması yapılmalıdır.
Eksozomlar vücudumuzdaki hücreler tarafından doğal olarak üretilen, salınan ve hücreler arası iletimi sağlayan yapılardır. Buna karşın estetik ve tıbbi tedavilerde kullanılmak için eksozom elde etmenin bazı yöntemleri vardır. Tedavi amaçlı eksozomlar laboratuvar çalışmalarında atılan adımlardan sonra elde edilir.
Hücre kaynaklı elde edilebilen eksozomlar yağ dokusundan, kemik iliğinden veya göbek kordonundan izole edilerek tedavilerde kullanılabilir. Monositler, T hücreleri ve benzeri bağışıklık sistemi hücreleri de tedavi amaçlı eksozom ürettiğimiz kaynaklar arasındadır. Son olarak serum ve kan plazmasından izole edilerek de eksozom kullanılabilmektedir. Kan dolaşımından toplanan bu eksozomlar doktorlara hastalıkların tanı ve takip sürecinde rehberlik edebilirler.
Eksozomların laboratuvar koşullarında üretilmesi için son derece hassas bir çalışma ve yüksek teknik bilgi gerekir.
İlk olarak eksozom üretimi için tercih edilen hücreler, hücre kültüründe yetiştirilir. Optimum büyüme koşulları içerisinde hücrelerin çoğalması ve eksozom üretmesi sağlanır.
Hücrelerin büyüyüp, eksozomları üretebilmesi için bir süreye ihtiyaç vardır. Sonucunda bir çeşit hücre medyumu oluşur. Bu medyumun içerisinde sadece eksozomlar değil aynı zamanda farklı hücresel ürünler de bulunur.
Bu medyum içerisinden kesozomların izole edilmesi gerekir. Bunun için de immünoafinite, ultrafiltrasyon veya ultrasestrifüj gibi yöntemlerden yararlanılabilir.
Ultrafiltrasyon Farklı büyüklüklerdeki partiküllerin ayrılması için tercih edilen bu yöntemde eksozomların diğer hücresel bileşenlerden ayrıştırılması mümkündür.
Ultrasestrifüj yönteminde ise hücre medyumu, hızlı bir şekilde döndürülür. Bu işlemin ardından eksozomlar gibi küçük parçacıklar çökeltilmiş olur. Bu da hücresel kalıntılar ve eksozomların birbirlerinden ayrıştırılmasını sağlar.
İmmünoafinite İzolasyonu eksozomların yüzey kısmında bulunan proteinlere bağlanan antikorlarla eksozomların izole edilmesini sağlar.
İzole edilen eksozomların saflaştırılması ve karakterizasyonu gerekir. Sonrasında ise üretilen eksozomların, tedavide kullanılmak üzere uygun koşullarda saklanması gerekir. Uzun süre depolanabilen eksozomlar, kullanım sırasında uygun bir formül haline getirilir ve sonrasında hedeflenen bölgeye enjekte edilir.
Eksozom tedavisi farklı cilt sorunları ve farklı cilt tipleri için uygun bir yöntemdir. Temel olarak insan vücudunun doğal bir parçası olan eksozomlar cildin gençleşmesi, iyileşmesi ve yenilenmesini teşvik etmek için kullanılır. Peki eksozom tedavisi hangi cilt tipleri ve sorunları için kullanılır?
Cildin kolajen ve elastin üretimini tetikleyen eksozom tedavisi ince çizgi ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. Cildin kaybettiği elastikiyetini yeniden kazandırır ve sıkılaşma sağlayarak sarkmaların önüne geçer. Cilt lekeleri ve doku pürüzlerinde cildin kendisini onarma ve yenileme hızını arttırarak pürüzsüz bir görünüm kazanmasını sağlar.
Eksozomların anti enflamatuar özellikleri ile akne ve akne izlerinin tedavisi mümkündür. Yara izlerinin hızlı iyileşmesini sağlar ve skar görünümünü büyük oranda yumuşatır. Güneşe maruz kalınmasından dolayı cildin yaşadığı hasarların onarılmasını sağlar.
Egzama ve Rosacea benzeri enflamatuar cilt problemleri bulunan hassas cilt tipine sahip bireylerde eksozom tedavisi iltihap azaltıcı etkileriyle cazip tedavi seçeneğidir. Cildinde tahriş, kızarıklık ve benzeri sorunlar olan kişiler için de önemli yararlar sağlar.
Nem cildimizin en temel ihtiyacıdır. Eksozom tedavisi kuru ciltli kişiler için cildin nem tutma kapasitesini büyük oranda arttırır. Cildin daha nemli ve dolayısıyla daha dolgun ve ışıltılı görünmesini sağlar. Cilt bariyerini destekleyerek çevresel faktörlere karşı daha dirençli hale getirir.
Erkenden ortaya çıkan yaşlanma belirtilerinin giderilmesinde cildin elastikiyetini arttıran eksozom tedavisi önemli bir araçtır. 20 – 30 yaşlarındaki bireylerde meydana gelen yaşlanma izlerine karşı eksozom tedavisi başarı ile uygulanabilmektedir.
Özetlemek gerekirse eksozom tedavisi kişinin ihtiyaçlarına ve cilt tipine göre farklı amaçlarla uygulanabilen başarılı bir yöntemdir. Ancak tedavi öncesinde detaylı bir muayene yapılmalı ve kişinin ihtiyaçları, cilt tipi analiz edilerek en doğru tedavi planlaması gerçekleştirilmeli.
Eksozom tedavisi yaraların iyileşmesinden cildin yenilenmesine, saç dökülmesine kadar çok sayıda alanda kullanılmaktadır. Hemen her yaştan bireye uygulanabilen bu tedavinin içeriği ihtiyaçlara göre şekillenir. Eksozom tedavisinin farklı yaş gruplarında uygulanma biçimi ise şöyledir:
Çoğunlukla 20’li yaşlarda cildimiz en parlak ve sağlıklı dönemini yaşar. Fakat yine de ileride ortaya çıkabilecek yaşlanma belirtilerinin işaretleri gözlenebilir. Bu etkileri geciktirmek ve önlemek için eksozom tedavisine başvurulabilir. Zira eksozomlar kolajen üretimini tetikleyerek cildin sıkılığını korur. İnce çizgilerin meydana gelmesini önler.
Akne izleri ve diğer cilt lekeleri genç yetişkinlerde görülebilen cilt sorunlarındandır. Bunların tedavisinde de cilt dokusunu yenileme özelliği bulunan eksozomlar kullanılabilmektedir.
30 ve 50 yaş arası bireylerin ciltlerinde meydana gelen yaşlanma izleri giderek belirgin hale gelir. Elastin ve kolajen üretimi de azaldığı için derin kırışıklıklar ve ince çizgilerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Ancak eksozom tedavisi ile bu izlerin görünümünü azaltmak ve cildin daha taze, genç bir görünüm kazanmasını sağlamak mümkündür.
Saç dökülmesi ise bu yaş grubunda en yaygın görülen sorunlardan biridir. Saç foliküllerini uyaran eksozom tedavisi dökülmeyi durdurmakla kalmaz. Aynı zamanda yeni ve sağlıklı saç büyümesini de teşvik eder.
Elli yaşın üstündeki bireylerin cildi daha güçlü bir bakıma gereksinim duyar. Cilt kalınlığı bu yaştan itibaren büyük oranda azalır. Kırışıklıklar giderek derinleşir ve cilt lekeleri yoğunlaşır. Eksozom tedavisi ile tüm bu yaşlılık belirtilerin hafifletilmesi, cildin daha sağlıklı ve genç görünmesi sağlanabilir.
Eksozom tedavisi non invaziv bir yöntemdir. Yani herhangi bir cerrahi kesi açılmaz. Bu da eksozom tedavisini güvenli hale getirir. Yine de bazı risk unsurları veya yan etkiler söz konusu olabilmektedir.
Eksozom tedavisi, etkili bir ameliyatsız estetik yöntem olarak güvenli kabul edilir, ancak her tıbbi uygulamada olduğu gibi, bazı yan etkiler ve riskler söz konusu olabilir. Bu risklerin bilinmesi, hastaların bilinçli kararlar vermelerine ve tedavi sürecine daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olur.
Eksozom tedavisinin nadir ve sık görülen yan etkilerinden söz etmemiz gerekirse:
Eksozomlar son derece nadir olmak üzere vücut tarafından yabancı bir madde olarak algılanabilmektedir. Bu da bağışıklık sisteminin eksozomlara karşı immün yanıt vermesine neden olabilir.
Bazı vakalarda eksozom tedavisi, arzu edilen sonuçları sağlamakta yetersiz kalabilir. Tedavinin başarısı kişinin biyolojik faktörlerine ve tedavinin uygulamasına göre değişebilmektedir.
Eksozomlar hücreler arasında iletişimi sağlarlar. Çok sayıda biyolojik sürecin düzenlenmesinde rol alırlar. Yani insan biyolojisinin doğal ve ayrılmaz bir parçasıdır. Fakat eksozomlar ve kanser arasındaki ilişki karmaşıktır. Eksozom ve kanser arasındaki ilişkiye dair görüşlerden söz etmemiz gerekirse:
Eksozomlar kanser tedavilerinde kullanılabilecek bir potansiyele sahiptir. Yapılan bazı araştırmalar kimi eksozom türlerinin kanser hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından fark edilmesine ve yok edilmesine yardımcı olacağını öngörmektedir. Eksozomlar bağışıklık sisteminin modülasyonunda ve kanser aşılarında kullanılmaktadır. Bununla birlikte eksozomlar ilaçların doğruca kanser hücrelerine iletilmesi için de kullanılabilmektedir.
Eksozomlar vücut tarafından üretilir ve besinlerden alınamaz. Hücreler arası sinyalleşme ve haberleşme süreçlerinde rol alırlar. Tıbbi ve estetik tedavilerde kullanılan eksozomların laboratuvar koşullarında üretilip izole edilmesi gerekir. Ancak eksozom oluşumunu desteklemek için alınabilecek besinler mevcuttur. Örnek vermek gerekirse mineraller, proteinler ve vitaminler, hücrelerin eksozom üretimini teşvik edebilir. Fakat yine de besin yolu ile eksozom alınamaz.
Eğer hücrelerin sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam etmesi ve eksozom üretiminin zarar görmemesini istiyorsanız genel olarak sağlıklı bir beslenme rutini benimseyebilirsiniz. Omega 3 yağ asitleri, vitaminler, antioksidanlar ve proteinler bakımından zengin gıdalarla beslenmek hücre sağlığına ve eksozom üretimine katkı sağlar. Fakat spesifik olarak gıdalardan eksozom alamazsınız.
Eksozomlar estetik ve tıbbi tedavi prosedürlerinde kullanılmak için laboratuvar koşullarında üretilirler. Yani kullanıcılar doğrudan eksozom satın alamazlar. Sağlık kuruluşları tıbbi tedarikçilerden ve biyoteknoloji kuruluşlarından eksozom temin edebilirler.
Tıbbi ürün kategorisinde yer alan eksozomların satışı, belli kurallara ve regülasyonlara tabidir. Bir tüketici olarak doğrudan eksozom satın almanız olası değildir. Uzmanlar tarafından klinik koşullarda uygulanması gereken eksozom tedavisinin merdiven altına inmemesi için bu kurallar önemlidir. Tedavi öncesinde mutlaka tecrübeli ve lisanslı bir kuruluş seçmenizde uzman bir doktor tercih etmenizde fayda vardır. Sağlık kuruluşunuza eksozomun tedarik sürecine dair sorular sorabilirsiniz.
Eksozomun etkilerini göstermesi için gereken süre tedavi içeriğine, ve hastanın gösterdiği biyolojik yanıta göre şekillenmektedir. Genellikle birkaç hafta içerisinde eksozom uygulamasının sonuçları fark edilmeye başlar. Ancak kesin sonuçların gözle görülür hale gelebilmesi için birkaç aylık bir süreye ihtiyaç duyulur.
Bu amaçla uygulanan eksozom tedavilerinin sonrasında ilk iyileşmeler iki ila dört hafta içerisinde gözlenmeye başlar. Bu aşamada ince çizgiler azalmaya, cilt tonu dengelenmeye ve cilde genel bir parlaklık hakim olmaya başlar.
Tam ve kesin sonuçlar ise kolajen ve elastin üretiminin atmasının ardından mümkündür. Cilt dokusunun tümüyle yenilenmesi için üç ila altı aylık bir zaman dilimine gereksinim duyulur.
Bu sürede ciltteki kırışıklıklar büyük oranda azalır, tazelik ve gençlik kazanır. Büyük oranda sıkılaşma sağlanır.
Saç dökülmesi sorununa karşı uygulanan eksozom tedavisinde ilk sonuçlar 4 ila 8 hafta içerisinde gözle görülmeye başlar. Bu aşamada saç dökülmesi şikayeti belirgin şekilde azalır ve yeni saç büyümesi başlangıç yapar. Saç folikülleri eksozomlar tarafından uyarılarak kişinin saç döngüsü tekrardan canlandırılır.
Kesin ve tam sonuçlar için ise 3 – 6 aylık bir süre gerekmektedir. Bu sürenin ardından kişi daha kalın, güçlü ve sağlıklı uzayan saçlara sahip olur. Saç yoğunluğundaki artış bu dönemde iyice belirgin hale gelir.
İlk etkilerin ortaya çıkması, cildin onarım sürecinin başlaması ve skarların yumuşaması için 4 -6 haftalık bir süreye ihtiyaç duyulur. İlk iyileşme belirtileri skar dokusunun yumuşaması ve renklerinin solmasıdır.
Kesin sonuçların görülebilmesi için de 3 – 6 aylık bir zamana ihtiyaç duyulur. Bu aşamada skarların belirginliği bir hayli azalır. Cilt çok daha pürüzsüz bir hal alır. Cilt dokusu büyük oranda iyileşir.
Eksozom tedavisinin ne sürede etki göstereceği her hasta için farklılık arz eder. Genellikle birkaç haftalık periyotta ilk iyileşme belirtileri gözlense de kesin sonuçlar için birkaç aya ihtiyaç vardır. Takip randevuları, elde edilen sonuçların daha uzun süre kalıcı olmasına yardımcı olur.
Ekosozm tedavisi saç büyümesini tetikleyen önemli bir yöntemdir. Eksozomlar hücreler arası iletişimi sağlayan yapılardır. Saç foliküllerini uyarır ve dökülme şikayetine son verir. Bununla birlikte içeriğindeki büyüme faktörleri ile yeni saç büyümesini de teşvik edebilir.
Eksozom tedavisi henüz Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından spesifik olarak onaylanmamış olsa da güvenli bir tedavi olarak hem tıbbi prosedürlerde hem de estetik tedavilerde kullanılmaktadır. Henüz yeni ve gelişen bir metot olduğu için FDA tarafından değerlendirme süreci tamamlanmış değildir. FDA uzun uygulamalardan sonra onay sürecini tamamlar. Klinik çalışmalar henüz yeterli sayıda vaka ve veri olmadığı için tamamlanmış değildir. FDA’nın bürokratik bir kurum olması sürecin yavaş işlemesine neden olabilmektedir.
Eksozom tedavisi almak istiyorsanız bu uygulamalar hakkında tecrübe ve uzmanlık sahibi bir hekimle görüşmeniz gerekir. Detaylı bir muayenenin ardından ihtiyaçlarınız doğrultusunda en doğru tedavi planlama yapılacaktır. Belki ihtiyacınız olan şey eksozom tedavisidir veya bir başka uygulamadır. Bu yüzden uzman görüşü almadan peşin bir hükümle herhangi bir tedaviye başlamamanız gerekir.
Tedavinin güvenli ve başarılı olabilmesi için merdiven altı işletmelerden uzak durmalı ve lisanslı bir klinik seçmelisiniz. Yüksek kaliteli ve ideal koşullarda hizmet veren bir klinikle çalışmak önemlidir.
İhtiyaçlarınızın ne olduğu, sorunlarınızın altında yatan faktörün ne olduğu ve sizin için en doğru tedavi yönteminin ne olduğunu doğru analiz etmelisiniz. Bu yüzden eksozom tedavisine karar vermeden önce diğer tedavi yöntemlerini de araştırmanızda fayda vardır.
Eksozom tedavisi günümüzde tıbbi ve estetik amaçlı tedavilerde göz dolduran başarılı sonuçlar vermektedir. Ancak her tıbbi prosedür kendi içinde bazı riskler ve yan etkiler barındırabilir. Eksozom tedavisinin yan etkileri kullanılan eksozomun türüne ve hastanın genel sağlık durumuna dair çok sayıda faktöre göre şekillenir.
Eksozomlar insan vücudundaki hücreler tarafından doğal olarak üretilip salınırlar. Görevleri hücreler arası iletişimi sağlamaktır. Kök hücreler gibi belli hücre türlerinden izole edilerek laboratuvar koşullarında üretilirler.
Tedavi amacıyla kullanılan eksozomlar hücrelerin kendilerini yenileme sürecini teşvik eder. Dokuların kendisini onarmasını sağlar. Enflasyonu azaltır. Yani zararlı bir bileşen değildir. Ancak tedavi sonucunda enjeksiyona bağlı hafif kızarıklık, morluk ve benzeri geçici yan etkiler yaşanabilir. Bunlar herhangi bir endişeye neden olmaması gereken, kısa süre içerisinde kendiliğinden geçecek yan etkilerdir. Ancak hijyen kurallarına uyulmadığı taktirde enfeksiyon riski ortaya çıkabilir.
Eksozom ve Alloblast tedavileri benzer amaçlarla kullanılır. Hücrelerin yenilenmesi ve cilt sağlığının iyileştirilmesi için sıkça tercih edilen iki farklı biyolojik tedavidir. Her ikisinde de hücrelerden elde edilen bazı ürünler kullanılır. Bu da cildin yenilenmesini, yaraların iyileşmesini sağlar ve saçlardaki dökülmeyi durdurabilir. Fakat hangi tedavinin kullanılması gerektiğine karar verirken kişisel durum ve gereksinimleriniz göz önünde bulundurulur. Her iki tedavinin özelliklerini karşılaştırmamız gerekirse:
Cilt yenileme ve yara iyileşmesi amacıyla uygulandığında Alloblast tedavisinin daha hızlı sonuçlar verdiğini söylemek gerekir. Ancak saç dökülmesine karşı önlem alınmak istediğinde eksozom tedavisinin daha başarılı sonuçlar vereceğini söyleyebiliriz.
Kişinin cilt tipi, vücudunun tedaviye karşı geliştirdiği yanıt, genel sağlık durumu ve daha birçok etkene bakılarak iki yöntemden biri tercih edilebilir.
Her iki tedavi yöntemi de farklı biyolojik mekanizmalarla etki eder. İkisi de cilt sağlığını iyileştirmeyi amaçlar. Ancak hangi yöntemin sizin için doğru seçenek olduğuna medikal estetik doktorunuz veya dermatolog hekiminizle yapacağınız detaylı bir muayenenin ardından karar verilmesi gerekir.
Eksozom tedavisinin fiyat ve maliyetleri farklı etkenlere göre şekillenebilir. Eksozom tedavisinin maliyeti, kliniğe, tedavi alanına, eksozom miktarına ve daha çok sayıda etkene göre belirlenir. Düşük maliyetlerin cazibesine kapılarak sağlığınızı riske atmamanız önemlidir.
Sç dökülmesine karşı uygulandığında saçlı derinin büyüklüğü ve alan genişliği fiyatları belirler. Cilt kırışıklıklarının önlenmesi ve benzeri işlemlerde de uygulama bölgesinin büyüklüğü önem arz eder. Bu yüzden dekolte, yüz ve boyun bölgelerindeki tedavilerin fiyatlandırması farklılık gösterebilir.
Eksozomlar laboratuvarda üretilen önemli bir tıbbi malzemedir. Kullanılacak eksozomun miktarı, tedavinin maliyetleri üzerinde doğrudan etkilidir. Kaç seans uygulanacağı ve toplamda ne kadar eksozom gerekeceği tedavi fiyatlarını etkiler.
Eksozomlar çoğunlukla kök hücrelerden elde edilir. İzole edilmeleri ve saflaştırmaları büyük bir özen ve teknik gerektirir. Laboratuvar süreci eksozomun kalitesini belirler. Kaliteli eksozomlar ise maliyetli olabilmektedir. Sağlığınızı riske atmamak için güvenilir biyolojik firmalardan temin edilen eksozomlarla tedavi olmalısınız.
Tedavi olmak için seçtiğiniz kliniğin saygınlığı, uzmanlık ve tecrübesi hatta fiziki konumu bile maliyetlere etki edebilmektedir. Başarılı klinikler tercih etmek sağlığınız açısından önemlidir. Uzmanlık seviyesi hem operasyonun başarısını sağlar hem de sağlığınızı garanti altına alır.
Ek hizmetler, tedavinin toplamdaki maliyetlerini etkileyebilir. Bir çok vakada eksozom tedavisine ek olarak PRP ve mezoterapi gibi uygulamalara gerek görülebilir. Bu ta toplam tedavi maliyetlerini yukarı çekebilir.
Not: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Copyright © 2024 Dr. Lida Çiteli. Tüm Hakları Saklıdır.
sahne
medya