---
---
---
---
Alın bölgesindeki doğuştan gelen boşluklar, yaşlanma ve çevresel nedenlerle ortaya çıkan kırışıklıklar ve çökmelerin tedavisinde en etkili yöntemlerden biri Alın Dolgusudur. Hyaluronik asit bazlı alın dolguları ile boşluk, çökük ve derin kırışıklıklar doldurularak daha parlak ve pürüzsüz bir görünüm elde edilebilmektedir. Alına bombelik vermek için de kullanılan alın dolgusu ile daha estetik bir alın görünümü sağlanabilmektedir.
Alın bölgesinde oluşan kırışıklıkların, çökmelerin ve doğuştan gelen boşlukların giderilmesinde kullanılan dolgu çeşidine denir. Bu işlemde alındaki çizgilerin giderilmesi, boşluk ve çökmelerin doldurulması için vücuda uyumlu olan hyaluronik asit enjekte edilir. Amaç, alın bölgesindeki kırışıklıkları giderip, çökme ve boşlukları doldurarak daha genç, çekici ve bombeli bir alın görünümü elde etmektir.
İşlem öncesi kişi muayene edilerek çizgilerin derinliği belirlenir. Ardından hastanın uygunluğu tespit edilip buna göre yöntem belirlenir. Alın dolgusu işlemlerinde hyaluronik asit dolgular tercih edilmektedir. İşlem öncesi uygulama bölgesi dezenfekte edilerek dolguya hazır edilir. Ardından daha önceden tespit edilen bölgelerden kanüller ile hyaluronik asit alına enjekte edilir.
Alın dolgusu işlemi, alında meydana gelen deformasyonların giderilmesi amacıyla yapılır. İşlem esnasında yüzün diğer bölgelerinde ihtiyaç duyulan botoks ve dolgu gibi işlemler de yapılabilir. Bu nedenle uygulamayı yapacak doktorun tecrübesi önemlidir.
Muayene aşamasında alın bölgesinde oluşan çizgiler değerlendirilir, ihtiyaç duyulan dolgu miktarına karar verilir. Ardından hasta işlem hakkında bilgilendirildikten sonra daha önce belirlenen bölgelerden işlem yapılır.
Alın dolgusu, alındaki kırışıklıkların giderilmesi başta olmak üzere doğuştan gelen asimetrilerin düzeltilmesinde, alın bölgesindeki nem ve elastikiyet kaybının giderilmesinde, altın oran doğrultusunda alnın doldurulması işlemlerinde kullanılmaktadır.
Yüz tonunda meydana gelen kayıp, ister istemez insanların olduklarından daha yaşlı görünmelerine neden olur. Zaman ilerledikçe her insan yüzünde hacim kayıpları yaşamaya başlar. Cildinizde yaşanan sarkmalar da bu hacim kayıplarının doğal bir sonucudur.
Burada dermal dolgular ve dolgu tedavileri sizin için kurtarıcı olarak öne çıkar. Alın dolgusunda size en uygun yöntemin ancak doktorunuzla gerçekleştireceğiniz bir muayenenin ardından tespit edilmesi gerekir. Zira arzu ettiğiniz her şey yüzünüzün anatomisi ve simetrisi ile uyumlu olmayabilir.
Alın dolgusu işlemlerinde vücutta da bulunan hyaluronik asit bazlı dolgular tercih edilmektedir. Hyaluronik asit bazlı dolgular, işlem bölgesindeki kırışıklıkları gidermenin yanı sıra antioksidan yönüyle cildi yıpratan etmenlere karşı koruma kalkanı oluşturur. Cildin kaybettiği nemi geri kazanmasında ve cilt dokularının iyileşmesinde de büyük etkisi vardır.
Yüzde meydana gelen kırışıklıkları gidermek ve hacim kayıplarını önlemek için kasların doldurulması gereklidir. Zamanla pek çok sebepten kaynaklı şekilde, bilhassa da yaşlanmaya bağlı olarak cildimizde sarkmalar yaşanır. Cilt sarkıklığı, olduğumuzdan daha yaşlı görünmemize sebep olur. Estetik müdahaleler ile arzu ettiğimiz görünüme sahip olmamız mümkündür. İstenmeyen görüntülerin giderilmesi, cildin daha parlak, ışıltılı ve genç bir hale gelmesi için alın dolgusuna başvurulabilir. Hyaluronik asit bazlı dolgularda alerjik reaksiyonlar söz konusu olmaz. Tam tersine medikal estetik alanında kullanılan malzemeler arasında vücut ile en uyumlu olan maddedir.
Çeşitli nedenlerle ameliyat olmaktan kaçınan kişiler için en cazip seçenektir. Diğer uygulamalara kıyasla düşük maliyetli, kısa süreli ve konforlu bir uygulamadır. Tedavinin planlaması kişinin özel durumları ve ihtiyaçları gözetilerek yapılır.
Estetik tedaviler arasında bulunan ve popülerliğini arttırarak sürdüren dolgu uygulamaları, cildin yıllar içerisinde kaybettiği elastikiyetini yeniden kazanmasını sağlar. Eskiyle kıyaslandığında parlak, pürüzsüz, sıkı ve ışıltılı bir görünüm kazandırır. Cildin nem kapasitesini arttırır. Tüm bunları yaparken alerjik reaksiyon, enfeksiyon veya herhangi başka bir komplikasyona neden olmaz. Bu yüzden en güvenli estetik tedaviler arasındadır.
Alın bölgesinde en çok şikâyet edilen şekil bozuklukları mimik kullanımına ve yaşlanmaya bağlı olarak oluşan ince çizgilerle derin kırışıklıklardır. Bunun dışında hacim kaybı da alın bölgesindeki en önemli estetik şikâyetlerin nedenidir. Bu şekil bozukluklarından kaçınmak veya en azından yavaşlatıp geciktirmek için yapabileceğimiz şeyler bolca su tüketmek, güneşin zararlı ışınlarına doğrudan maruz kalmamak, sağlıklı beslenmek, sigara ve alkol kullanımını mümkün olan en az seviyelerde tutmaktır.
Herhangi bir iyileşme süreci veya hastanede yatış gerektirmeyen bu dolgu uygulamalarının ardından sosyal yaşantınıza, işinize ve günlük yaşam rutininize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Beklenen etkiler (kızarıklık, morarma veya şişlik) geçene kadar sıcak ve buharlı ortamlarda bulunmamak, zorlayıcı egzersizlerden kaçınmak ve güneşten korunmak, süreci daha sağlıklı atlatmanızı sağlayacaktır.
Uzman bir doktor tarafından yapılması durumunda alın dolgusunun hiçbir yan etkisi bulunmaz. Ancak bazen uygulama sonrası alın bölgesinde şişme, morarma, kaşıntı ve küçük kanamalar görülebilmektedir. Bu nedenle alın dolgusu işleminin mutlaka tecrübeli doktorlar tarafından yapılması gerekir.
İnsanların günlük iletişimlerinin önemli bir bölümü cümlelerden ziyade yüz ifadelerinden oluşmaktadır. Yaşımız ilerledikçe ifadelerimiz oluşan kırışıklıklardan ve esneklik kaybından dolayı zayıflamaya başlar. Genç bir yüz ve yeniden belirgin yüz ifadelerine kavuşmak için alın dolgusu sıkça uygulanmaktadır.
Göze güzel görünen, etkileyici ve çekici bir yüz ifadesi için uzman hekimlerce gerçekleştirilen alın dolgusu ideal bir çözümdür.
Yüzümüz ne kadar iyi durumda olursa olsun zaman içerisinde elastikiyetini ve esnekliğini yitirmesi kaçınılmazdır. Bu da ifade kaybını beraberinde getirir.
Bu sonuç ile birlikte insanlar zamanla aynalara karşı küskün hale bile gelebilirler. Yüzümüzde bulunan yatay çizgilerin yarattığı alanlar kendimize olan güvenimizi de azaltmaktadır. Yatay çizgilerin en çok oluştuğu noktalar:
Kaşların ortasında meydana gelen kırışıklıkları yok etmek için dolgu uygulaması en cazip seçenek olarak öne çıkar.
Alın kırışıklıkların giderilmesi işleminin mutlaka bir doktor tarafından yapılması önemlidir. İşlem öncesi hangi dolgunun cilde uygun olduğu kararı verilmelidir. Bu karar da yüz kasları dinamiği çerçevesinde verilmelidir.
Alındaki kırışıklıklar derin ise farklı seçenekler tercih edilebilir. İşlem öncesi hedefler, zamanlama ve maliyetler konusunda da hasta mutlaka bilgilendirilmelidir.
Hyaluronik asit, hem etkisi kanıtlanan, hem güvenli hem de çabuk etki verdiği için en sık tercih edilen dolgu malzemesidir.
Hyaluronik asidin en önemli özelliklerinden biri de insan vücudu tarafından kolay emilebilir oluşudur. Alın bölgesini yeniden eski haline getirmekte, kırışıklıkları ve ince çizgileri gidermekte son derece başarılıdır.
Dolgu uygulaması büyük özen ve titizlik gerektiren profesyonel bir işlemdir. Yüz hatlarının kusursuz hale gelmesinde oldukça faydalıdır. Hyaluronik asit dışında sentetik bir malzeme olan PMMA da kullanılan dolgu malzemeleri arasında yer alır. Ancak PMMA vücut tarafından emilebilen bir madde değildir. Bu yüzden bölgede sertlikler meydana gelebilir.
Alın dolgusu işlemi öncesi düzenli kullanılan bir ilaç varsa mutlaka doktor bilgilendirilmeli, ağrı kesici, antibiyotik gibi ilaçlar kullanılıyorsa doktorun bilgisiyle kullanımına ara verilmelidir.
Alın dolgusu işlemi yapıldıktan sonra dolgunun faydalı olması için bazı şeylere dikkat etmek gerekir.
Bunlar;
Alın dolgusu fiyatları uygulamayı yapan doktorun tecrübesi, uygulama esnasında kullanılan dolgunun markası ve kalitesi, dolgunun miktarı ve uygulama yapılan şehre göre değişmektedir. Kalite ve dolgu miktarı arttıkça fiyatlar da artmaktadır.
Not: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Alın dolgusunun etkisi kişiden kişiye göre 9-18 ay arasında değişiklik gösterir. Bu sürenin uzunluğu kişinin sigara-alkol tüketimine ve çeşitli çevresel etkilere bağlı olarak değişmektedir.
Alın bölgesinde mimik hareketleri haricinde enine kırışıklıklar bulunan veya doğuştan alın bölgesi geride olan kişilerde alın dolgusu kullanılabilir. Alın dolgusu ile birlikte kırışıklıklar giderilir, alın daha estetik bir görünüme kavuşturulabilir.
Alın dolgusu, alında kırışıklık veya çökmeler olduğu zaman yapılması gerekir. Dolgu işlemleri, kırışıklık karşıtı bir tedavidir. Uygulama sonrası kırışıklıkların etkisi azalır, yeni kaş ve gülümseme ifadeleri oluşur. Bu nedenle mutlaka uzman bir doktora yaptırılmalıdır.
Çeşitli çevresel faktörler, stres ve yaşlanma ile birlikte cilt parlaklığını kaybeder, kırışıklıklar ve sarkmalar meydana gelir. Bu tür etkilerin giderilmesinde en etkili yöntemlerden biri hyaluronik bazlı dolgu işlemleridir. Dolgu öncesi mutlaka uzman doktor tarafından hasta muayene edilmeli, hastanın ihtiyaçları belirlenmeli, uygulama yapılacak bölgeler tespit edilmeli, ardından da gerekli uygulama yapılmalıdır.
Hayır, kalıcı değildir. Belirli bir süre geçtikten sonra vücut dolgu içeriği olan hyaluronik asidi eritir. Alın dolgusunun kalıcılığı ise 9-18 ay arası değişmektedir. Bu sürenin uzunluğu kişinin sigara-alkol tüketimine ve çeşitli çevresel etkilere bağlıdır.
Dolgu işleminin yapılması ile birlikte etkisi de görülür. İlk iki hafta bol bol su tüketilmesi durumunda dolgunun görünürlüğü iyice artar, cilt nem ve parlaklık kazanır.
Alın dolgusu işlemleri tek seanslıktır. İşlem sonrası etkisi hemen görülür. İki hafta sonra kontrole gelindiğinde gerekli görülürse rötuş yapılabilmektedir.
Evet, bütün dolgu işlemleri tekrardan yaptırılabilmektedir. Dolgunun etkisi geçtiğinde bir miktar dolgu kalır ve uygulama tekrar ettikçe dolgunun kullanım süresi de uzar. Böylece cilt daha parlak ve genç bir görünüm kazanır.
Hayır, alın dolgusu işlemleri son derece konforlu, ağrısız-sızısız işlemlerdir.
Copyright © 2024 Dr. Lida Çiteli. Tüm Hakları Saklıdır.
sahne
medya