Rezonans kelime olarak iki farklı cismin titreşimlerinin birbirlerine uyması anlamına gelir. Bir çeşit bütüncül tıp uygulaması olan rezonans terapi, dünya genelinde her gün daha yaygın şekilde kullanılmaktadır. Kişinin vücudunda enerji kaynaklı bazı değişimler yaratmayı hedefleyen rezonans terapi, kronik rahatsızlıkların tedavisinde önemli katkılar sağlar. Ancak rezonans terapinin uzman doktorlar tarafından, tıbbi ortam ve koşullarda uygulanması gerekir. Medikal estetik, lazer estetik, bölgesel incelme gibi konularda güvenilir adresiniz Doktor Lida Çiteli, Rezonans Terapi hakkında bilinmeyenleri sizler için anlattı.
Bebek, çocuk ve yetişkin fark etmeksizin her yaştan insana uygulanabilen bu yöntemin kullanım alanları her geçen gün genişliyor. Tümüyle enerji temelli ve biyolojik bir tedavi yöntemi olan rezonans terapide ilaç kullanılmaz. Dolayısıyla herhangi bir yan etki riski de söz konusu değildir.
Rezonans Nedir? Nasıl Etki Eder?
Rezonans terapide canlı organizma, esasen elektromanyetik titreşimlerden meydana gelen bir sistem olarak algılanır. Cihaz yadımı ile gerçekleştirilen bu tedavide, vücuda dışarıdan iletilen titreşimlerle vücudun etkileşime girmesi sağlanır. Rezonans terapileri iki başlık altında değerlendirilir. Bunlar Biorezonans ve PEMF’dir. Bioreoznans tedavilerinde maddeden veya vücudun kendisinden yayılan titreşimler kullanılırken, PEMF’de dokunun elektriksel potansiyelini arttırmak hedeflenir.
Biorezonans Nedir? Nasıl Etki Eder?
İnsan organizması farklı frekanslarda elektromanyetik dalgalar yayar. Hücrelerin, dokuların, organların ve sistemlerin kendilerine has frekansları vardır. Yani hücreler birbirleri ile olan iletişimi, belli bir dalga boyunda sahip olan frekanslar aracılığı ile kurar. Bu iletişimde yaşanan bir bozukluk, kişinin sağlığını olumsuz etkiler. Biorezonans terapisinde de amaç hastanın frekans düzenini bozan unsurların giderilmesi ve hastanın yeniden sağlıklı hale gelmesidir. Biorezonans terapide vücudun bazı noktalarına yerleştirilen elektrotlar sayesinde bozulan frekans iletişimi yeniden düzenlenir.
Terapi sonrasında hastanın hem fiziksel hem de biyolojik frekansları güçlü hale gelir. Parazit, virüs ve bakteriler dahil olmak üzere çok sayıda zararlı unsurun etkisi (manyetik bilgisi) hastanın bedeninden silinmiş olur. Bununla birlikte sağlıklı frekanslar güçlendirilerek hastaya iletilir. İlaç kullanılmayan bu uygulamada kişi hiçbir acı hissetmez ve yan etki riski ile karşı karşıya kalmaz.
Rezonans Terapi Hangi Rahatsızlıkların Tedavisinde Kullanılır?
Rezonans terapinin en yaygın kullanım alanı sigarayı bırakma amaçlıdır. Ancak bunun yanı sıra
- Ameliyatın ardından hastanın iyileşme sürecini hızlandırmak için
- Akut ve kronik rahatsızlıklar için
- Egzama, alerjik astım ve sinüzit gibi alerjik hastalıklar için
- Kronik yorgunluk hissi
- Bağışıklık güçlendirmek
- Psikolojik sorunlar
- Romatizma
- Alkol ve madde bağımlılıkları
- Genel sağlık durumunu desteklemek
- Karaciğer problemleri
- Toksinlerden arındırma
- Kilo sorunları ve obezite
- Mide ve bağırsak sağlığı
- Yiyecek ve içeceklere karşı geliştirilen bağımlılıklar
- Bağışıklık güçlendirme
Tüm bu alanlarda başarılı sonuçlar veren Rezonans Terapi, insanlara kaybettikleri yaşam kalitesini yeniden kazandırmanın etkili bir aracı konumunda.
Sigarayı bırakma amacı ile uygulandığında sorunu tek seans içerisinde çözebilen rezonans terapiler, alerjik reaksiyonlara karşı 4 seansa kadar uygulanabiliyor. Hastanın ihtiyaçları doğrultusunda doktor, seans sayısına karar vermektedir. Sigara bırakma amacıyla uygulanan rezonans terapide yüzde 92’ye ulaşan bir başarı yüzdesi söz konusudur.
Biorezonans ile Sigarayı Bırakmanın Avantajları
- Tek bir seans içerisinde tamamlandığı için hızlı ve etkili çözüm sağlaması
- Başarı yüzdesinin son derece yüksek olması…
- Elektronik sigara, nikotin sakızı veya nikotin bandı gibi çözümlerin aksine vücuda ek nikotin verilmez. Hastanın nikotin bağımlılığından kurtulması amaçlanır.
- Yan etki riski barındırmaz
- Ağrı hissedilmez
- Stres, yoksunluk veya öfke gibi durumlar yaşamadan sigarayı bırakmanızı sağlar.