
Kış mevsimi geride kalırken içimizi yaz heyecanı sarmaya başlıyor. Cildimiz soğuk kış ayları boyunca soğuk ve kirli havanın etkisiyle yıpranmış ve yorgun düşmüş halde olabilir. Yaza güzel ve sağlıklı bir ciltle merhaba diyebilmek için ise doğru çözüm yollarını bulmamız gerekiyor. Kış mevsiminde solan, kuruyan, matlaşan ve çatlayan cildimiz, kuruyan saçlarımız, derisi kalınlaşmış ayaklarımız ve selülitlerimiz yaza kadar çözmemiz gereken sorunlarımızdan bazıları. Tüm bunlarla nasıl başa çıkabileceğinizi Medikal Estetik Doktorunuz Dr. Lida Çiteli sizler için anlattı.
Cildiniz Nemlenmek İster
Cildimizin en önemli ihtiyacı nemdir. Soğuk havalar ise cildi kurutan en önemli etkenlerden biridir. Cilt kuruluğu beraberinde egzama ve kaşıntı gibi sorunlar getirebilir. Cilt tipinize uygun bir nemlendirici kullanmak cilt bakım rutininizin temelini oluşturmalıdır. Yağ veya su bazlı nemlendiricilerden cildinize uygun olanı tercih etmelisiniz. Cilt kuruluğunu önlemek için aşırı sıcak su ile uzun süre duş almamanızda yarar vardır. Yüzünüze süreceğiniz E, C ve A vitamini içerikli ve selenyumlu nemlendiriciler cildinizdeki hasarı önlemenize yardımcı olur.
Cildimiz Soluk Görünümünden Nasıl Kurtulur?
Kış mevsiminde çevre kirliliği ve soğuk havalar cildimizi bir şekilde etkiler ve soluklaşmasına yol açar. Nemlendiriciler bu noktada cildinizin en önemli yardımcısıdır. Ancak yaz ayları ile birlikte güneşin UV ışınları da yeni bir tehlike olarak ortaya çıkar. Bu yüzden güneş koruyucu ürünlerin bu günlerde cilt bakım rutinine eklenmesi gerekir. Antioksidan içerikli yüz kremleri, cildin yıpranmasını ve solmasını önleyebilir. Haftada bir peeling yaparak cildinizin daha pürüzsüz, sağlıklı, canlı ve genç görünmesini sağlayabilirsiniz. Botoks enjeksiyonu ile kırışıklıklarınızı giderirken dolgu enjeksiyonu ile de cildinize daha genç ve sağlıklı bir görünüm kazandırabilirsiniz. Lazer ve mezoterapi gibi tedavi uygulamaları ile cildinize dolgunluk ve parlaklığını arttırabilir ve cildinizi solukluktan kurtarabilirsiniz.
Çatlayan ve pullanan ciltler için ise en cazip tedavi yöntemi yağ içerikli nemlendiricilerdir. Nemlendirici veya herhangi bir cilt bakım ürünü tercih ederken dermatolog hekiminize veya medikal estetik doktorunuza danışmanız gerekir. Zira cilt tipinize uygun olmayan ürünler kullanmak yarardan çok zarar getirir.
Sağlıklı Saçlar Güzelliğin Sembolü
Herkes nemli, biçimli, dolgun ve parlak saçlara sahip olmak ister. Ancak saçlarımız çevresel koşullardan durmaksızın etkilenirler. Bu yüzden saçlar için dengeleyici ürünler kullanmamız gerekir. Ancak yaz aylarında herhangi bir koruyucu ürün kullanmadan, özellikle boyalı saçların uzun süreler boyunca güneşe maruz kalması son derece zararlıdır. Güneş ışınlarına fazlaca maruz kalmak saç telleri kısa sürede çatallaşır, kurur ve bunun sonucunda mat ve donuk bir hal alır. Hal böyle olunca yazın ortalarına geldiğimizde saçlarınız süpürgeye benzemeye başlar. Güneşin zararlı UV ışınlarına ek olarak deniz ve havuz suyu gibi faktörler de denkleme eklendiğinde sonuç korkutucu olabilir. Bu yüzden cildimizi koruduğumuz gibi saçlarımızı da güneşten korumamız gerekir. Saçlarımızı güneşten korumanın en etkili yolu ise güneşe çıktığımız saatlerde şapka veya eşarp kullanmaktır. Günümüzde spreyler, şampuanlar ve kremler gibi saçlara özel güneş kremleri de üretilmektedir. Tüm bunların yanı sıra güneşe çıkarken içeriğinde alkol barındıran ürünler kullanmamak da önemlidir.
Korkulu Rüyamız Selülit!
Yaz mevsiminde yaşanan en önemli cilt sorunlarından biri de selülitlerdir. Pek çok kadın kremlerin selülit tedavisinde etkili olduğunu düşünse de bu kremlerin etkisi oldukça sınırlıdır. Selülit tedavisinde kullanılan en etkili yöntemler mezoterapi, lipoliz ve karboksiterapi olarak sıralanabilir. Lipoliz yönteminde cilt içerisine soyadan üretilen ve yağları yakan lesitin maddesi enjekte edilir. Mezoterapi ile selülit tedavisinde ise cildin altına dolaşımı hızlandırıcı etkisi olan ve ödemi azaltan bazı maddeler ile yağ hücrelerinin yıkımını hızlandırılan bileşenler verilir. Karboksiterapi ise kişinin cildinin içerisine yağları parçalamak için karbondioksit gazı iletilir.
Dengeli ve sağlıklı beslenmek, tuzlu ve yağlı gıdalardan olabildiğince uzak durmak, metabolizmayı hızlandırmak, çokça su tüketmek, egzersiz yapmak gibi önlemlerle selülitle mücadelenizde avantaj sağlayabilirsiniz.
Kalınlaşan Ayak Derisini Bebeksi Hale Getirmek İçin Neler Yapılabilir?
El ve ayak derisi zamanla kalınlaşabilir ve nasırlaşabilir. Peeling etkisi ile deriyi soymak ölü deri hücrelerinin atılmasını sağlar. Bu sayede ince derili topuklara kavuşmak mümkündür.
Yaza Başlarken Güzel ve Sağlıklı Bir Cilt İçin Neler Yapılabilir?
Cildimiz, vücudumuz ve dış çevrenin olası zararları arasında bariyer görevi gören hayati bir organdır. Dolayısıyla çevresel faktörler ilk önce cildimizi etkiler. Gün geçtikçe çevresel etkenler daha zararlı hale geliyor. Küresel ısınma, asit yağmurları ve hava kirliliği cilt hastalıklarının daha sık görülmesine yol açıyor. Özellikle güneşin zararlı ışınları cilt kanseri vakalarının artmasına yol açıyor. Mantar hastalıkları, güneş yanıkları, kaşıntı, güneş alerjisi ve benzeri sorunlara dair riskleri azaltmak için cilt bariyerimizi her daim güçlü tutmamız gerekir.
Bronzlaşırken Korunmayı İhmal Etmeyin
Kış aylarında yoğun bir tempo ile stres altında çalışırken hepimiz şezlongda uzanıp bronzlaşmayı hayal ederiz. Ancak yaz öncesi alınması gereken önlemleri ve yapılması gereken bakımları ihmal etmememiz gerekir. İlk olarak temiz bir cilt yüzeyinin üzerine yüksek faktörlü bir güneş koruyucu kullanarak güneşlenmeliyiz. İdeal koruma faktörünüzü dermatolog hekiminize danışarak belirlemelisiniz. Her cilt tipinin farklı olduğunu ve farklı gereksinimleri olduğunu unutmamak gerekir. Kullanacağınız ürünlerin cilt tipinize uygun olması önemli bir kriterdir. Örnek vermek gerekirse bazı ciltler kimyasal ya da fiziksel içerikli koruyuculara karşı alerjik reaksiyon gösterebilirler. Böyle durumlarda mineral içerikli koruyucular tercih edilmelidir. Koruyucu ürün kullanılmadığı taktirde cildin elastin ve kolajen tabakası etkilenebilir. Erken kırışıklıklara, matlaşmaya ve lekelenmelere yol açabilir. Cilt kanserine karşı eğilim meydana gelebilir. Yaz aylarında güneşe çıkış saatlerinize de özen göstermeniz gerekir. Güneşin yer yüzüne dik açılarla indiği öğlen saatlerinde güneşe çıkılmaması gerekir. Mümkün olduğunca saat 11.00 öncesi ve 15.00 sonrası saatlerde güneşe çıkmalısınız. Aksi taktirde güneş yanıklarıyla ve lekeleriyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Kontrolsüz ve korumasız güneşlenmeler melanom ve melanom dışı cilt kanserlerinin görülme sıklığını arttırıyor. Bu yüzden bronzlaşırken cildinizi korumayı ihmal etmemeniz gerekiyor.
Mantara Dikkat!
Yaz mevsiminde oldukça yaygın şekilde görülen cilt hastalıklarından biri de mantardır. Sıcak yaz aylarında ayak ve kasık bölgelerinde ve gövdede görülen mantarlara sıkça rastlanmaktadır. Ayak mantarı, özellikle erkeklerde yaygın şekilde karşımıza çıkar. Nemli ve sıcak iklim koşullarında kapalı ayakkabılar ve aşırı terleme gibi etkenler mantar oluşumunu kolaylaştırır. Mantarlı zeminlerde çıplak ayakla dolaşmak mantar hastalığının en hızlı yayılma biçimidir. Bu yüzden yaz aylarında havuzda veya herhangi bir yerde çıplak ayakla yürümemeye özen gösterin. Ayaklarınızı sürekli olarak serin ve kuru tutmaya çalışın. Bu sayede mikropların ayaklarınıza tutunup yaşamasına önlem almış olursunuz. Ellerinizi ve ayaklarınızı yıkadıktan sonra parmak aralarınızı kuruttuğunuzdan emin olun. Bunun için havlu ve benzeri eşyalarınızın kişisel olması gerekir. Havlularınızı yüksek ısıda yıkayın ve sık aralıklarla değiştirin. Hava alabilen ve terletmeyen ayakkabılar giyin, dar kıyafetlerden ve eşyaların ortak kullanımından kaçının. Havuz, otel, hamam, plaj veya sauna gibi ortamlarda çıplak ayakla dolaşmamaya özen gösterin.