Yaşımız ilerledikçe yüzümüzdeki bağ dokusunda yer alan kolajen ve elastin liflerinde bozulmalar ve kayıplar yaşanır. Yağ yastıkçıkları küçülür ve aşağı yönde sarkma eğilimi gösterir. Yüz kemiklerimizde erime ve geri doğru çekilmeler gözlenir. Bu gibi değişikliklerin neticesinde yüzümüzde hacim kayıpları, kırışıklıklar ve sarkmalar yaşanması kaçınılmaz hale gelir. Mineral dolgu uygulamalarının amacı bu kayıpların neticesinde ortaya çıkan sarkma, kırışıklık ve hacim kayıplarının telafisini sağlamaktır. Son yıllarda dolgu uygulamalarında genellikle hyalüronik asit bazlı dolgular kullanılıyor. Ancak mineral dolgular kalsiyum hidroksiapatit içerdiği için ve aynı zamanda kolajen ve elastin üretimini de tetiklediği için yüze hacim vermekle kalmıyor bunun yanı sıra cilt kalitesini arttırarak sıkılaşma etkisi de yaratıyor. Medikal Estetik Doktoru Lida Çiteli, mineral dolgu hakkında merak edilenleri anlattı.
Mineral Dolgu Nedir?
Mineral dolgu, taşıyıcı bir jel içerisinde yer alan kalsiyum hidroksilapatit mikropartikülleri barındıran, kolajen sentezini uyaran bir dolgu yöntemidir. Mineral dolguların yapısal özelliği, insan dişlerinde ve kemiklerinde yer alan kalsiyum ile aynıdır. Bu yüzden de insan dokusu ile kusursuz bir uyumluluğa sahiptir.
Mineral Dolgunun Etki Mekanizması Nasıldır?
Mineral dolgu içeriğinde yüzde 30 oranında kalsiyum hidroksilapatit mikropartikülleri yer alır. Geri kalan yüzde 70’lik bölüm ise taşıyıcı jelden oluşur. Başlangıç aşamasında kazanılan hacim etkisini sağlayan taşıyıcı jel iki veya üç ay içerisinde tümüyle erir. Bu sırada esas etken madde olan kalsiyum hidroksilapatit mikropartikülleri ortaya çıkmaya başlar. Söz konusu bu mikropartiküller, uygulama bölgesindeki kolajen sentezini tetikler. Vücudun ürettiği yeni doğal kolajen sayesinde cilt doğal bir hacim kazanmış olur. Özellikle lifting etkisi açısından mineral dolguların başarısı öne çıkmaktadır.
Mineral Dolgu Hangi Amaçlarla Kullanılır?
Mineral dolgular tıpkı diğer dolgu uygulamalarında olduğu gibi cilt yüzeyinde meydana gelen oluk ve kırışıklıkların doldurulması, yüze kaybettiği hacmin yeniden kazandırılması, lifting etkisi, sarkmaların giderilmesi ve yüzün şekillendirilmesi için kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra mineral dolgular, biyostimülan özellikleri ile cilt kalitesinin artmasına katkı sağlar. Bu yüzden cilt yenileme amacıyla da mineral dolgu işlemi uygulanmaktadır.
Mineral Dolgu Kullanım Alanları Nelerdir?
Mineral dolgular genellikle dudak ve çevresi, göz altları ve göz çevresinde sıkça tercih edilir. Ancak yüzün her bölgesinde kırışıklıkların giderilmesi, hacim kazandırılması ve lifting etkisi amacıyla uygulanabilmektedir.
Mineral Dolgu Nasıl Uygulanır?
Mineral dolgu yapılacak bölge ilk olarak lokal anestezi etkili kremlerle uyuşturulur. Bu sayede kişi işlem sırasında herhangi bir acı veya ağrı hissetmez. Ardından tıpkı diğer dolgu uygulamalarında olduğu gibi kanül ve mikro iğneler aracılığı ile dolgu enjeksiyonu gerçekleştirilir.
Mineral Dolgu Ne İşe Yarar?
Mineral dolgular diğer dolgu işlemleri gibi ciltteki kıvrım ve katlantıların giderilmesini sağlar. Yüz şekillendirmede etkilidir. Yüzde hacim kaybeden bölgelerin doğal olarak hacim kazanmasını sağlar. Sarkmaları azaltır ve lifting etkisi yapar. Tüm bunların yanı sıra mineral dolgular sahip oldukları biyostimülan özellikleri ile cildinizin kalitesini de arttırır. Bu yüzden dünya genelinde cilt yenileme amacıyla da sıkça kullanılmaktadır.
Mineral Dolgunun Etkisi Ne Zaman Fark Edilir?
Mineral dolgular, enjeksiyonun hemen ardından belirgin bir hacim artışı sağlar. Fakat bu arzu edilen doğal hacim artışı değildir. İkinci aydan itibaren cilt kalitesinde belirgin bir iyileşme ve hacim artışı ortaya çıkar. Birkaç ay süresince bu etkiler artarak varlığını sürdürür.
Mineral Dolgunun Etki Süresi Ne Kadardır?
Her insanın fiziksel koşulları farklı olmakla birlikte ortalama etki süresinin bir ila bir buçuk yıl aralığında olduğunu söylemek mümkündür.
Mineral Aşı Nedir?
Mineral aşı, mineral dolgunun seyreltilerek ciltteki kolajeni arttırıp cildin yenilenmesini sağlamak için uygulanan halidir. Cilt içerisinde adeta bir mezoterapi gibi uygulanır. Genel olarak boyun, yüz ve dekolte bölgelerinde tercih edilmektedir.
Mineral Dolgunun Yan Etkileri Nelerdir?
Mineral dolgu uygulamasının ardından enjeksiyon bölgesinde küçük çaplı ödem, kızarıklık veya hassasiyet gibi etkiler ortaya çıkabilir. Fakat bu etkilerin genel olarak birkaç gün içerisinde ortadan kalkan doğal etkiler olduğunu unutmamak gerekir.
Mineral Dolgu Öncesinde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
- Dermal dolgu uygulamaları ile mineral dolgu arasında en az bir aylık bir zaman dilimi olmalıdır.
- Kısa zaman önce bakteriyel enfeksiyon yaşanmamış olması ve antibiyotik tedavisi uygulanmaması gerekir.
- Mineral dolgudan bir ay önce veya bir ay sonra herhangi bir invaziv cilt tedavisi yaptırılmamalıdır.
- Öncesinde işlem bölgesine herhangi bir dolgu yaptırdıysanız doktorunuzu hem işlem hakkında hem de dolgu içeriği hakkında bilgilendirmeniz gerekir.
- Sıkça kullanmanız gereken ilaçlar, alerjik durumlarınız, kronik hastalıklarınız ve gıda takviyeleriniz hakkında mutlaka doktorunuza bilgi vermeniz gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar ve takviyeler mineral dolgu malzemesi ile tepkimeye girerek yan etki ve komplikasyonları tetikleyebilir.
- Doktorunuz tarafından reçete edilmeyen ağrı kesiciler kullanılmamalıdır. Kullanmanız gereken ilaçları da mutlaka doktorunuza bildirmelisiniz.
- Doktor gözetiminde işlemden bir süre önce kan sulandırıcı ilaçlar kullanmayı bırakmalısınız.
- Sigara, alkol ve bazı bitkisel ürünlerin kan dolaşımınıza zarar vereceği, kanama riskini arttıracağı unutulmamalıdır.
- Mineral dolgu işleminin yapılacağı gün makyaj yapmadan gelmeli ve işlem sonrasında en az 24 saat süreyle herhangi bir kozmetik ürün kullanmamalısınız.
Mineral Dolgu Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir?
- Mineral dolgu işleminin ardından ilk 24 saat boyunca makyaj yapmamak ve herhangi bir kozmetik ürün kullanmamak gerekir.
- İlk 24 saat alkollü içecekler tüketilmemelidir.
- Dolgu işleminin ardından ilk bir hafta boyunca ağır egzersizlerden ve zorlu işlerden sakınmak gerekir.
- İlk bir hafta enjeksiyon bölgesine baskı uygulamaktan kaçınılmalıdır.
- İşlemin ardından iki hafta süresince korumasız şekilde güneşe maruz kalınmamalı, hamam, havuz, sauna ve spa gibi sıcak, nemli ve buharlı ortamlardan uzak durulmamalıdır.
- İlk bir gün kısmi şişlikler oluşabilir. Ancak bu beklenen bir yan etkidir. Şişlikler kısa süre içinde kendiliğinden iyileşecektir.
- Yine ilk birkaç gün kısmi morarmalar yaşanabilir.
- İlk iki gün alkollü içeceklerden sakınılmalıdır.
- Yine tedavi sonrası ilk 24 saat yürüyüş haricinde başka egzersizler yapılmamalı, istirahat etmeye özen gösterilmelidir.
- İlk bir ay diş tedavisi yaptırılmamalı ve enjeksiyon bölgesine herhangi başka bir cilt tedavisi uygulanmamalıdır.
Mineral Dolgu Yapay Bir Görünüm Oluşturur Mu?
Mineral dolgu uygulamaları cildin doğal kolajen sentezini uyarır. Bu sayede doğal bir hacim artışı yaşanır. Bu yüzden de sonuçlar oldukça doğal ve homojen görünürler. Yapay bir görünüm oluşturmaz.
Mineral Dolgunun Yan Etkileri Nelerdir?
Mineral dolgu sonrasında geçici ve hafif düzeyde hassasiyet, kızarık, morluk ve ödem yaşanabilir. Bu belirtiler herhangi bir tedavi gerektirmeksizin birkaç gün içerisinde iyileşecektir.
Mineral Dolgu Kimlere Yapılabilir?
18 yaşını doldurmuş, ihtiyaç duyan tüm yetişkin bireylere güvenle uygulanabilmektedir. Elmacık kemikleri, çene hattı, şakak, orta yüz, alın ve yanak bölgesine hacim kazandırmak isteyen hem kadın hem de erkek bireyler mineral dolguya başvurabilir. Bununla birlikte ince kırışıklıkların giderilmesini isteyen, cildine gergin bir görünüm kazandırmak isteyen kişiler de mineral dolgu yaptırabilirler. Özetle daha genç ve canlı bir görünüm kazanmak isteyen kişilere güvenle mineral dolgu yaptırabilirler.
Mineral Dolgu Kaç Seans Yapılır?
Mineral dolgu uygulamasının kaç seans yapılacağı doza, kişinin cilt yapısına, enjeksiyon bölgesine ve sorunun şiddet düzeyine göre şekillenir.
Mineral Dolgu Sonrası Sosyal Hayata Ne Zaman Dönülür?
Mineral dolgu seansları genellikle 10 ila 20 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır. Bu yüzden kişinin günlük hayatını herhangi bir şekilde aksatmaz. İlk 24 saat istirahat etmeniz ve kendinizi yormamanız tavsiye edilir. Enjeksiyon bölgesini güneş ışınlarından korumanız önerilir. Bunun haricinde günlük yaşantınıza ve sosyal hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Sosyal Medyada Paylaş
